Uzay teknolojileri alanında öne çıkan isimler, SAHA EXPO’da düzenlenen panelde, uzay ekosistemine ilişkin işbirliği fırsatlarını ele aldı.
Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük sanayi kümelenmesi SAHA İstanbul tarafından Cumhurbaşkanlığı himayesinde organize edilen, 6 bakanlık ve Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığının desteklediği, Anadolu Ajansının global iletişim ortağı olduğu SAHA EXPO Uluslararası Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayii Fuarı, ikinci gününde panellerle devam ediyor.
Etkinlik kapsamında düzenlenen “Uzay Ekosisteminin Gelişimi ve Uluslararası İşbirliği Fırsatları” başlıklı panelde, uzay teknolojileri alanındaki uzman isimler bir araya geldi.
TÜBİTAK UZAY Enstitüsü Müdürü Mehmet Nefes, burada yaptığı konuşmada, TÜBİTAK UZAY’ın uydu alanında yetkin bir kurum olduğuna dikkati çekti.
BİLSAT ile başladıkları uzay çalışmalarına RASAT, GÖKTÜRK-2 ve İMECE ile devam ettiklerini anlatan Nefes, her projede yerlilik oranını ve teknolojik kapasitelerini geliştirerek yola devam ettiklerini söyledi.
Nefes, Türkiye’nin astronotlarının uzaya gönderilme sürecinin arkasında 40 kişilik bir ekip olduğunu dile getirdi.
Toplumda uzayın, önceki yıllara göre daha fazla konuşulur hale geldiğine dikkati çeken Nefes, “Dünya üzerinde herhangi bir yerin görüntüsünü almak için o uyduyu komuta etmek gerek. Türkiye’nin uzay alanındaki ticari ve askeri ihtiyaçlarını milli AR-GE projeleriyle karşılamak, ülkenin cari dengesine katkı sağlayacak. Biz ekosistemdeki diğer firmalarla çok yakın çalışıyoruz. Yerli firmaların projelerine destek veriyoruz. Eğitim ve danışmanlık desteği sağlıyoruz. Altyapımızı onlara kullandırıyoruz, testlerini merkezimizde yapıyorlar.” diye konuştu.
TUA Başkanı Yusuf Kıraç da Türkiye Uzay Ajansının bugüne kadar gerçekleştirdiği uluslararası işbirliklerine işaret ederek, 2026 yılında Antalya’da yapılacak dünyanın en büyük uzay kongresi IAC ile birlikte bu işbirliklerinin daha da gelişeceğini ifade etti.
AXIOM Space’den dördüncü uzay misyonu
AXIOM Space Uluslararası İşbirliği Direktörü Necmettin Kaymaz da bugüne kadar üç insanlı uzay misyonunu tamamladıklarını ve dördüncüsünü gelecek yılın ortalarına doğru gerçekleştireceklerini belirterek şunları söyledi:
“Bu üç misyonla Türkiye dahil 8 ülke temsil edildi. Bu misyonlar esnasında 105 araştırmayla ilgili faaliyet gerçekleştirildi. Ax-4 misyonunda üç yeni ülke, Hindistan, Polonya ve Macaristan ulusal astronotları yer alacak. Bu ülkelerin hiçbiri 40 yıldan fazla süredir uzaya uçmadı ve hiçbiri ISS’e gitmedi. Astronot ve bilim misyonlarımız, Axiom İstasyonu’nu faaliyete geçirdiğimizde daha kapsamlı şekilde devam edecek. Ülkelerin, şirketlerin ve insanların uzaya erişimini daha kolay hale getireceğiz. Uzay özel sektör girişimlerine açıldıkça kamu-özel sektör ortaklıklarının rolü, uzayda sürdürülebilir iş fırsatları yaratmak için gerekli hale geliyor. Axiom Space gibi şirketlerle diğer kuruluşlar arasındaki işbirlikleri, bilgi alışverişini, kaynakların bir araya getirilmesini ve risk paylaşımını kolaylaştırıyor. Çok uluslu işbirliği, inovasyonun hızını artırır, keşiflerin kapsamını genişletir ve küresel bir uzay ekonomisini büyütmek için yeni yollar açar. Özetle, ticari endüstriyi ve hükümetleri entegre etme yeteneği, uzayın geleceğini şekillendirecek ve onu yaşanabilir bir alan haline getirecek itici güç olacaktır.”
“Ürünler birçok yurt dışı kaynaklı ekipmandan daha iyi sonuç verdi”
Türksat Genel Müdür Yardımcısı Selman Demirel de Türksat’ın üç yörüngede 5 aktif uydusuyla faaliyet gösterdiğini ve bu sayının Türksat6A ile 6’ya yükseleceğini belirterek, uydunun yapımıyla Türkiye’nin uydu ve uzay alanında kendini kanıtladığını, uluslararası işbirlikleri açısından bu durumun büyük öneme sahip olduğunu ifade etti.
Türkiye’nin test, fırlatma ve diğer operasyonel faaliyetleri de başarıyla sürdürdüğünü dile getiren Demirel, Türksat6A’nın 50 derece doğu yörüngesindeki testlerinin devam ettiğini bildirdi.